güvenli ilişkiler döngüsü
Sen de şu gibi cümleler duydun mu?: “İlişkiler her zaman mükemmel değildir”, “Güçlü bir ilişkiyi sürdürmek için ilişkideki herkesin biraz çabalaması gerekir”, “Her ilişkide inişler çıkışlar olabilir”. Bunlar doğru olabilir ancak ilişkilerin her zaman yorucu, kısıtlayıcı ve zorlayıcı olacağı anlamına gelmez - özellikle güvenli ilişkilerin.
Bu, ilişkilerde hiçbir zaman anlaşmazlık olmayacak demek de değil. Bazen anlaşmazlıklar, çatışmalar ya da tartışmalar kaçınılmazdır çünkü partnerler farklı kişilerdir ve birbirlerinden farklı ihtiyaçları olabilir. Güvenli bir ilişkide partnerler, çatışmalardan kaçma ihtiyacı duymaz çünkü duyulduklarını, görüldüklerini, yani anlaşıldıklarını hissederler. Anlaşmazlıkları çözerken sarf edilen çaba, saygıya dayalı ve karşılıklı olmalıdır. Sonuçta, güvenli bir ilişkide fikir ayrılıkları, tartışmayı kazanma yarışına dönmez. Önemli olan, partnerlerin birbirlerini dinlemesi, anlamaya çalışması ve bir şeyleri beraber nasıl daha iyi hale getirebileceklerini çözmesidir.
Güvenli ilişkilerde partnerler birbirlerini yormaz, yıldırmaz ya da yıkmaz; mesele birbirini desteklemek ve güçlendirmektir.
güvenli ilişkiler döngüsü
aşamaları
Güvenli ilişkileri daha iyi anlayabilmek ve şiddet içeren ilişkilerden ayırabilmek için belli aşamaları bir döngü içinde tanımlayabiliriz. Güvenli ilişkiler döngüsü, ilişkilerde yaşanabilecek gerginlik, çatışma ve tartışmaların ilişkilerin bir parçası olduğunu hatırlatır. İlk bakışta bu sana gerilim, şiddet, barışma ve sakinlik aşamalarından oluşan şiddet döngüsünü anımsatabilir.
Güvenli ilişkiler döngüsü, şiddet döngüsünden farklı olarak, gerilim, tartışma, gerçek özür ve yakınlaşmadan oluşan 4 aşamalı bir döngüdür. Bu döngü partnerlerin açık iletişim kurarak zarar verici olabilecek davranışlarının sorumluluklarını almalarına destek olur.
1. Gerilim: İş, aile, arkadaşlar, okul ve diğer ilişkilerden kaynaklı olabilir. Kademeli olarak stres artar. Gerginlik hissedilir ancak korku yoktur.
2- Tartışma: Açık iletişimle, önemseyerek ve uzlaşmacı bir şekilde duygular ifade edilir. Herhangi bir şekilde şiddet davranışı görülmez.
3- Gerçek özür: Kişiler kendi davranışlarının sorumluluklarını alır. Bu aşama, ideal olarak tartışma aşamasından sonra gerçekleşir.
4- Yakınlaşma: Tartışma sırasında duyguların karşılıklı olarak ifade edilmesi ve anlaşılması, rahatlamayı ve yakınlaşmayı sağlayabilir. Bu aşamada sevgi, iletişim, destek, saygı, yakınlık, dostluk, güven ve eğlence duyguları deneyimlenir.
özür dilemenin anatomisi
Duygusal, romantik, cinsel ya da sosyal ilişkilerinde kişiler bazen bilerek ya da farkında olmadan hata yapabilir, karşısındakini yaralayabilir. Böyle durumlarda zarar veren davranışların sorumluluğunu almak ve değişim için adım atmak her zaman mümkündür. Özür dilemenin gücüne inanan ve özür dilemek için desteğe ihtiyacı olanlar için “özür dilemenin anatomisi”ni 5 maddede özetledik.
Kabul et: Bazen hatalı olduğunu kabul etmek zor, hatayı başka yerde aramak daha kolaydır. Ama özür, farkındalık ve kabul ile başlar. Hiyerarşi kurmak, üstünlük sağlamak, suçlu hissettirmek yerine özür dilemeyi gerektiren olayın farkında olmak ve “Bu yaşandı” diyerek kabul etmek, en önemli başlangıçtır.
Duygularını anla: Özür dilemeyi gerektiren durumlar karşısında insanların birçok farklı türde ve yoğunlukta duygusal tepkileri olabilir. Böyle anlarda özür dileyen kişi karşısındakine duygularını yaşaması için alan tanımalıdır. İyileşmek düz bir çizgi değildir ve bu süreç kimse için aynı şekilde işlemez. Özür diledikten sonra karşıdakine zaman tanıdığından emin olmak da özür dilemenin bir parçasıdır.
Zarara odaklan: Birine zarar verildiğinde odakta hata yapan kişinin suçluluk duygusu değil, davranışlarının zarar verdiği kişinin duyguları ve ihtiyaçları olmalıdır. Kendisinden özür dilenen kişi, özür dileyeni cesaretlendirmek, alkışlamak ya da avutmak zorunda değildir. Gerçekten özür dilemek, zor bir görevi yerine getirmek için değil, davranışları zarar verdiği için özür dilediğinin farkında olmayı gerektirir.
Sorumluluk al, davranışları değiştir: Gerçek özür, özür diledikten sonra zarar veren eylemlerin sorumluluğunu almak, onları tanımak ve anlamak, sorunlu davranış kalıplarını, düşünceleri ve kelimeleri değiştirmek anlamına gelir. Davranışlarının etkisini azaltmak adına konuyu değiştirmek ya da konu dışı gerekçeler sunmak, özür dileme sürecinde yer almaz.
Affedilmeyi bekleme: Özür dileyen kişi uzlaşma için gerekli emeği vermeye hazır olmalıdır. Gereken asıl odak noktası, kendi suçluluk duygusunu yatıştırmak değil, davranışlarının zarar verdiği kişiyi desteklemek ve yarasını sarmaktır. Özür dileyenin hedefi affedilmek değil, iyileştirmeye çalışmak olmalıdır.
Güvenli ilişkilerde çatışmaların nasıl çözülebileceği hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsan veya ilişkinin güvenli olup olmadığını merak ediyorsan, güvenli ilişkiler yazısını ve güvenli mi? güvensiz mi? testini ziyaret edebilirsin.
Bu yazıda Catalyst Domestic Violence Services’in hazırladığı “Love=Respect: A Guide to Teen Relationships for Adult Allies” kitapçığından ve Rania El Mugammar’ın geliştirdiği “The Anatomy of an Apology” içeriğinden yararlanılmıştır.
Bu içerik, EMpower Vakfı hibe desteği ile Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği "Ne Var Ne Yok?" Gençlik Programı ve tabukamu işbirliğinde 2021-2023 tarihleri arasında hazırlanmıştır. Bu içerik, yalnızca Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ve tabukamu sorumluluğundadır ve EMpower Vakfı'nın konumunu yansıtmak zorunda değildir.