lgbti+'lar için
güvenli ilişkiler
İlişki isteyen herkes, kendini ve ilişkisini nasıl tanımlarsa tanımlasın, güvenli bir ilişkide olmayı hak eder. Bununla birlikte, her ilişki ve her insanın ilişki yaşama şekli birbirinden farklıdır. Herkes gibi LGBTİ+’lar da aşkı, yakınlığı ve anlaşmazlıkları çeşitli derecelerde deneyimler.
Buna rağmen, örneğin flört şiddetinin LGBTİ+ ilişkiler içinde yaşanmayacağı, bunun yalnızca heteroseksüel partnerler arasında var olduğuna dair yaygın bir yanlış inanış vardır. Bu yanlış inanış çoğunlukla LGBTİ+’lar hakkındaki olumsuz toplumsal algılardan kaynaklanır. Güvensiz ve şiddet içeren bir ilişkideki LGBTİ+’ların bu deneyimi çevrelerindeki kişilerle konuşamamaları ve (profesyonel) desteğe ulaşamamaları nedeniyle LGBTİ+ ilişkilerdeki flört şiddeti görünmezleştirilebilir. Oysa flört şiddeti, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimden bağımsız olarak, güç eşitsizliği ve kontrole dayalı tüm ilişkilerde görülebilir. Aynı şekilde, LGBTİ+’lara yönelik toplumsal ön yargılar, desteğe erişimin sınırlı olması, ilişkiler için örnek alınacak iyi örneklerin medya ve kamusal alanlarda azlığı gibi nedenlerle, LGBTİ+’ların kimlik ve pratiklerine özel güvenli ilişkiler hakkında bilgi alabilecekleri kaynaklar oldukça yetersizdir. Bu yüzden, LGBTİ+’lar için ayrı bir güvenli ilişkiler sayfası oluşturmak önemli olduğunu düşündük.
tanımlar
Bu yazıda, LGBTİ+ kavramını kendisini lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks, kuir, aseksüel, aromantik ve daha çeşitli cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimlerle tanımlayan kişiler için kullanıyoruz. Trans+ kavramını ise, kendisini trans, akışkan cinsiyetli ya da cinsiyetsiz olarak veya geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin dışında tanımlayan herkesi ifade etmek için şemsiye bir kavram olarak kullanıyoruz. Bu yazıda kullandığımız diğer kavramlar ise şu anlamlara geliyor:
Cinsiyet kimliği, kişilerin kendilerini ait hissettikleri cinsiyetlerini ifade eder. Cinsiyet kimliği dışarıdan bakılarak, fiziksel ya da bedensel özellikler üzerinden varsayım yapılarak anlaşılmaz. Dışarıdan baktığında sana kadın gibi görünen biri, kendini kadın olarak tanımlamıyor olabilir. Cinsiyet kimliğini, dışarıdan bakanlar değil, kişinin kendisi bilebilir. Cinsiyet kimliği sadece bedenle ilgili bir kavram değildir, psikolojik ve sosyal yönleri de içerir.
Cinsiyet ifadesi ise kişinin cinsiyet kimliğini dünyaya nasıl sergilediğiyle, yani dışsal olarak kendini nasıl ifade ettiğiyle ilgilidir. Kıyafet, saç, makyaj, hobiler gibi konulardaki seçimler cinsiyet ifadesini oluşturabilir, destekleyebilir. Cinsiyet ifadesi de kimliği oluşturan diğer parçalar gibi çok çeşitli olabilir.
cinsiyet temelli ayrımcılık
LGBTİ+’lar toplumsal önyargılar nedeniyle cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet ifadesi temelinde ayrımcılığa uğrayabiliyor.
Örneğin, herhangi bir yerde yürürken, otururken, vakit geçirirken bile yargılayıcı bakışlarla karşılaşabiliyorlar. Trans+’lar ve LGBTİ+’lar eğitim, sağlık, spor gibi alanlardan dışlanarak ihtiyaç duydukları hizmetlere erişimde ve sosyal yaşam pratiklerinde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz bırakılabiliyor. LGBTİ+’ların hem toplum hem de ilişkileri içinde kimlikleri ve kimliklerinin “yeterliliği” de; mesela “feminen” olmayan geylerin ve “maskülen” olmayan lezbiyenlerin yeterince gey/lezbiyen olmadıkları üzerinden cinsel yönelimleri ya da ikili cinsiyet rollerine göre davranmayan transların kadınlık/erkeklik halleri üzerinden cinsiyet kimlikleri sorgulanabiliyor.
Duygusal, romantik ve/ya cinsel bir ilişkide olmayı isteyen LGBTİ+’lar toplumda kendilerine yönelik yaygınlaştırılan önyargı ve ayrımcılıklara rağmen, ilişkileri içinde birbirlerini yargılamadan ve konuşmaya istekli olarak kendileri ve partnerleri için güvenli bir alan yaratabilir. Güvenli bir ilişkide, endişelenmeye gerek olmadan, herkes kim olduğu, kendisini en iyi neyin temsil ettiği, ilgi alanları ve görünüşü hakkında kendi kararlarını alma ve kendisini ifade etme hakkına sahiptir. Önemli olan, partnerlerin birbirlerini desteklediğinden emin olmaktır. Aşağıda, LGBTİ+’lar için güvenli bir ilişkinin 5 adımını derledik.
kimlikler ve yönelimler hakkında bilgilenmek
Güvenli ve destekleyici bir ilişkide partnerler, birbirlerinin kimliklerine ve ihtiyaçlarına saygı gösterir. Birbirlerini en iyi nasıl destekleyebilecekleri konusunda bilgi sahibi olmaları önemlidir.
LGBTİ+ ilişkilerde bu, partnerlerin birbirlerinin cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimlerini tanımasını da içerir. LGBTİ+ kimliğini ifade etme, açılma/açılmama, trans kimlik süreçleri (bazı kaynaklarda “uyum süreci” olarak karşına çıkabilir), ilişkide romantik ve/veya cinsel pratikler gibi konularda karşılıklı destek olabilmek, geçmiş deneyimlerin ifade edilmesi için alan açmakla başlar. Senin ve partner(ler)inin deneyimleri çok farklı ve çeşitli olabilir. Bu deneyimlerin her birini anlamak biraz zaman alabilir ama bu sorun değil. Dinlemek de desteklemenin bir parçasıdır.
Kişinin, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimini uygun gördüğü insanlarla kendi isteğiyle paylaşmasına “açılma” diyoruz. Açılma ya da açılmama kararları, açılmanın önündeki engeller, toplumsal önyargılar nedeniyle içselleştirilmiş düşünce ve davranışlar (homofobi, transfobi, bi+fobi, HIVfobi gibi), ayrımcılıklar, hak ihlalleri ve nefret söylemleri gibi pek çok neden LGBTİ+’ların gündelik yaşam deneyimlerini ve duygusal, romantik ve/veya cinsel ilişkilenmelerini olumsuz etkileyebilir, çeşitli yönlerden şekillendirebilir.
Hem toplumsal hem içselleştirilmiş fobik tutumlarla yüzleşmek, bunları kabullenmek ve kendine şefkat göstermek kolay olmayabilir ve zaman gerektirebilir. Bir LGBTİ+ özne olarak, böyle anlarda yavaşlayarak kendine zaman tanıyabilir, önemli olanın kendini en iyi hissedeceğin şekilde tanımlamak veya tanımlamamak, en rahat olacağın şekilde yaşamak ve isteklerin için adım atmak olduğunu kendine hatırlatabilirsin. Aynı şekilde, partner(ler)in* de böyle bir sürece, şefkate ve zamana ihtiyaç duyabilir.
Kendinin ve partnerinin LGBTİ+ kimliğiyle sahip olduğunuz deneyimlerin geçerliliğini kabul etmek, güvenli bir ilişki için doğru yolda atılmış büyük bir adımdır. İhtiyaç duyduğunda partner(ler)in ve sen, birbirinizden destek isteyebilirsiniz. Ancak, partnerinle ilişkin nasıl olursa olsun, destek isteyebileceğin başka insanlar da olduğunu unutma.
*Yakın ilişki içindeki kişilerden bahsederken "partnerler" kelimesini kullanıyoruz. Bu sayede, flört ilişkilerindeki kişiler hakkında cinsiyetlerinden bağımsız olarak konuşabiliyoruz. Ayrıca, "partner" kelimesi, ilişki türünden bağımsız olarak da flört ilişkilerindeki kişilerden bahsetmek için oldukça kapsayıcı bir ifade olabilir.
seçilmiş isim, zamir ve kelimelere saygı duymak
Türkçe dışındaki bazı dillerde kullanılan zamirler cinsiyet belirtir. Örneğin, İngilizcede he/him (erkek), she/her (kadın), they/them (non-binary) gibi zamirler kullanılır. “He” ve “she”nin Türkçe karşılığı olan “o” zamiri cinsiyet belirtmez. Ancak bunu cinsiyet belirten başka kelimelerle çeşitlendirebiliriz, örneğin “hanım/bey” gibi. Kişiler kendilerine seslenilirken kullanılmasını istedikleri kelimeleri seçmekte özgürdür. Partnerin veya sen zamirlerinizi özellikle belirtiyor ve kendinize nasıl hitap edilmesini istediğinizi söylüyorsanız, iletişime o kelimelerle devam etmelisiniz.
Bir bebek dünyaya geldiğinde dış genital organlarına bakılarak bebeğe kız ve oğlan cinsiyetleri atanır ve genelde bununla uyumlu olacağı varsayılan bir isim verilir. Kişiler çok çeşitli sebeplerle resmi belgelerde yazan bu isimlerini kullanmak istemeyebilir ve kendilerine yeni bir isim seçebilirler. Buna “seçilmiş isim” diyoruz. Çevredeki insanların seçilmiş ismi kabul etmemesi ve ısrarla atanmış ismi kullanması nedeniyle kişiler, travmatik deneyimler yaşayabilir. Duygusal, romantik ve/veya cinsel ilişkilerde bu seçilmiş isimleri ve hitap şekillerini kullanmak saygı, güven ve onay hissini destekler. Partnerinle bu konu hakkında konuşabilir, kendinize nasıl seslenilmesini istediğinizi birbirinizle paylaşabilirsiniz.
Seçilmiş isim ve hitapların hangi ortamlarda kullanılabileceğini belirlemek ve belirtmek de isteyebilirsiniz. Örneğin, partnerin seninle birlikteyken kendisine iyi gelen bir ismi, topluluk içinde ya da sosyal medyada farklı bir ismi kullanabilir. LGBTİ+’lar için güvenli bir ilişkide partnerler, kendilerine hitap edilirken kullanılmasını istedikleri kelimeler üzerinden birbirlerini yargılamaz. Aksine, bu kelimeleri öğrenir, kullanır ve sosyal ortamlarda istenen kelimelerle birbirlerinden bahsetmeye özen gösterir.
cinsel yönelimleri desteklemek
Cinsel yönelim, belirli bir cinsiyetteki kişiye ya da kişilere karşı hissedilen duygusal, romantik ve/veya cinsel çekimi ifade eder. Cinsel yönelim dışarıdan bakılarak, önyargılar veya varsayımlar üzerinden anlaşılamaz.
İlişki içinde duygusal, romantik ve cinsel deneyimlerine bakarak birinin kimliğinin “gerçek” olmadığını, “yeterince” lezbiyen, gey, bi+ veya trans olmadığını söylemek, güvensiz bir ilişkinin işaretidir. Cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimlerin yazılı kuralları yoktur. Bunlar deneyimlemeye ve öğrenmeye açık alanlardır.
Kişiler kendi istekleriyle cinsel yönelimlerini ifade etmekte özgürdür. Ama bazen baskı ve şiddet görme ihtimalinden dolayı bunu paylaşmayabilirler. Güvenli bir ilişkide partnerler birbirlerini açılmaya zorlamazlar. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimlerini istenmeyen insanlarla söylemekle birbirlerini tehdit etmezler.
Cinsiyet kimlikleri gibi cinsel ve romantik yönelimler de akışkandır. Bir ilişkide partnerin cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi veya cinsel yöneliminin değiştiğini paylaştığında, bu deneyimi anlamaya ve kabul etmeye odaklanmalısın. Bunu, yeni cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve ifadelerine dair partner(ler)inle gireceğin keyifli bir öğrenme süreci olarak düşünebilirsin. Böylece, birbirinizin değişen ihtiyaçlarını ve sınırlarını konuşabileceğiniz bir iletişim pratiği yaratabilirsiniz.
Lezbiyen, gey, biseksüel, panseksüel, aseksüel, aromantik, tek eşli, çok eşli, tek aşklı, çok aşklı… Kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın, güvenli bir ilişkide olmak kişilere cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi hakkında kendini iyi ve rahat hissettirir.
Hiçbir kimlik, yönelim ve ifade bir diğerinden daha az veya çok değerli değildir ve kimse şiddeti hak etmez. Önemli olan, tüm bunların ilişkideki güvenlik ihtiyacımızı ve sınırlarımızı nasıl belirlediğidir.
sınırlara saygı duymak
Güvenli ilişkilerde, sınırları hatırlamak oldukça önemlidir. Daha güvende ve rahat hissetmek için belirlenen kişisel sınırlar, ilişkide kişilerin kendileriyle ilgili kararlar alırken onlara neyin iyi hissettirdiğini bilmelerini sağlar. Sınırlar hakkında konuşmak, sadece bir şeyler ters gittiğinde değil, her zaman iyi bir iletişim pratiğidir. Üstelik bu konuşma, sadece cinsiyet kimlikleri veya cinsel pratiklerle ilgili olmak zorunda değildir.
LGBTİ+ ilişkilerde bu sınırlardan bazıları şunları ilgilendirebilir:
Açılma: Partner(ler)inle açık kimlikli olup olmadığınızı, nerelerde ne kadar açık olduğunuzu bilmek ve partnerinle bu sınırlar hakkında konuşmak sizi daha güvende hissettirebilir. Örneğin, partnerin atanmış ailesine (doğduğu andan itibaren içerisinde büyüdüğü aileye) açık değilken gizli tuttuğu sosyal medya hesaplarında açık olabilir. LGBTİ+’ların onayı olmadan onları açılmaya mecbur bırakmak, can güvenliklerini tehlikeye atabilir. Kişileri açılmaya zorlamak, haberleri olmadan bilgilerini paylaşmak bir sınır ihlalidir. Partner(ler)inle yakın ve sosyal çevre ve sosyal medyada yapacağınız paylaşımlar üzerine konuşabilir ve bu şekilde birbirinize güvenli bir alan sağlayabilirsiniz.
Trans+ deneyimler: Bazen bazı kişiler doğumda kendilerine atanan cinsiyetle bağdaştırılan fiziksel özellikler toplumsal cinsiyet kimlikleriyle uyuşmadığında cinsel, bedensel ve ruhsal olarak mutsuz, sıkışmış, huzursuz hissedebilirler. Buna, cinsiyet veya beden disforisi diyoruz. Beden disforisi beraberinde birçok farklı sıkıntıyı getirebilir. Atanmış ailenin beden hakkındaki yorumları, toplum içinde maruz kalınan cinsiyet atamaları gibi dış faktörler beden disforisini tetikleyebilir. Bu durumlarda kişi, kendi bedenine yönelik istenmeyen, zorbalık kaynaklı endişeler duyabilir. Beden disforisi yaşayanlar, ilişkilenmelerindeki cinsel pratiklerde daha çeşitli ihtiyaç ve sınırlara sahip olabilir. Örneğin, partner(ler)in, ilişkinizde vücudunun bazı bölgelerine dokunmamanı veya farklı şekilde dokunmanı ya da bu bölgeler için kendi cinsiyet kimliğiyle uyumlu ifadeler kullanmanı isteyebilir. Her zaman olduğu gibi partner(ler)inin ihtiyaçlarını sorabilir, hangi davranışlara onayı olup olmadığını öğrenebilirsin.
İlişkilenme biçimleri: Açık veya kapalı, farklı ilişki türleri vardır. Açık ilişkilerde partnerler karşılıklı onay varlığında başka kişilerle de ilişki yaşayabilirken kapalı ilişkilerde tek eşli bir pratik sürdürülebilir. Kendin için çok aşklı, çok eşli, tek aşklı, tek eşli tanımalamalarından hangisini kullanıyorsan kullan ve hangisini yaşamak istiyorsan yaşa, bu ilişki türlerini partner(ler)inle konuşmak hakkın. Ancak tek eşli birini çok eşliliğe, çok eşli birini tek eşliliğe zorlamanın bir sınır ihlali olduğunu unutma. İlişkinizin başında veya ilişkiniz sürerken, nasıl bir ilişkilenme biçimi istediğinizi, ortak karar verdiğiniz bu ilişki biçiminde sınırlarınızın neler olduğunu konuşabilirsiniz.
Kişisel sınırlar hakkında daha fazla şey okumak istersen buraya tıklayabilirsin.
sosyalleşme ve sınırlılıklarını göz önünde bulundurmak
Değindiğimiz ve daha da çeşitlendirilebilecek bu durumlar, LGBTİ+’ların kişisel deneyimlerine, toplumsal algılara, kamusal alanlarda karşılaşılan nefret söylemlerine dayalı olarak sosyalleşme ihtiyaçlarını farklılaştırabilir.
Sokaklarda, mekanlarda, aile evlerinde, partnerlerle tutulan evlerde (örneğin, ev sahiplerinin tutumları nedeniyle) karşılaşılan nefret söylemleri ve eylemleri, kişilerin bazen sadece LGBTİ+ etkinliklerinde partnerleriyle sosyalleşmesine neden olabilir. Bu da zaman, mekan, erişilebilirlik gibi farklılaşan ihtiyaçları ve zaman geçirilebilecek güvenli alan yaratmak için ekstra çaba harcamayı gerektirebilir. İlişkilerde sosyalleşmeyle ilgili bu sınırlılık ve engeller, kişilerde kaygı oluşturabileceği için sosyalleşme şekillerine birlikte karar vermek daha güvenli sosyalleşmeyi beraberinde getirebilir. Partner(ler)inin o anda, o yerde, o şekilde sosyalleşmek isteyip istemediğini sorabilir, buna birlikte karar verebilirsiniz.
Peki nereden başlayabilirsin?
-
Duygusal, romantik ve cinsel ilişkilerinde cinsiyet ataması yapmadan, partner(ler)ine seçtikleri kelimelerle hitap et.
-
Partner(ler)inin cinsiyet kimliğini ve cinsiyet ifadesini sorgulama; olduğu gibi kabul et.
-
Cinsiyet kimliklerinin akışkan olduğunu, zamanla değişebileceğini ya da farklı kimliklere evrilebileceğini hatırla.
-
Bu akışkanlığın zamanı, mekanı ve nasıl olacağı herkes için bambaşka. Partner(ler)inle bunları konuşabileceğiniz alanlar açmaya çalış.
Güvenli ilişkiler hakkında daha fazla bilgi almak için “güvenli ilişkiler” yazımızı okuyabilir, ilişkinin güvenli olup olmadığını gözden geçirmek için “güvenli mi güvensiz mi?” testimizi çözebilirsin.
Bu yazıda, Dive Thru web sitesindeki kaynaklardan yararlanılmıştır.
Bu içerik, EMpower Vakfı hibe desteği ile Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği “Ne Var Ne Yok?!” Gençlik Programı ve tabukamu işbirliğinde 2021-2023 yıllarında hazırlanmıştır. Bu içerik yalnızca Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ve tabukamu sorumluluğundadır ve EMpower Vakfı'nın konumunu yansıtmak zorunda değildir.